Geç Kalmış Mutluluk Bazen Hüzün Getirir
Zamandı kollarımda bir yılan gibi korkak
Ve bir yalan gibi çabuk akan
Çünkü bendim u dönüşü olmayan yollardan
Ettiğim mübarek dualarla bana geri dönmeni bekleyen
Avuçlarımda bir damla gözyaşı buharlaşıyordu
Topuklarım okyanusun dibindeki kumlara saplanmıştı
Boyumun on katı yüz katı bin katı kadar derde batmıştım sanki
Ve aşklardı gece kadar sakin karanlık kadar sinsi
Güneş iki yüzlüydü ve de hiç olmadığı kadar yalancı
Ya da bana dönüktü hep sönük tarafı
Sözlerimde nehirler susuyordu
Bir orman hikayesi gibi usul ve biraz da suçlu gibi
Aşıkların kana kana su içtiği
Yanlarımda kanayan kalpler vardı
Ay ışığını ezen gözleriyle birlikte
Unutmak kadar yalandılar
Ve tekrar hatırlanmış kadar gecikmiş
Solmuş değil de yolunmuştu güller sanki
Küsmüşlerdi ve açmaz olmuşlardı bir daha
Güneş de bıkmıştı galiba
Her gün yeni bir umutla doğup insanları kandırmaktan
Artık ölüm kadar gerçekti hayat
Ve hayat yaşamak kadar sıkıcı
Ya da bana çizilmişti kaderin umutsuz yolu
Günlerde hep aynı yaşananlar gibi
Sadece zamanı farklı
Acaba zamanda mı hep aynı
Yoksa sadece ben mi inanmıyorum yalanlara
Veda etmek zor mu gelir alışmış olsa bile
Ya da gitmek mi kolay kalmak mı
Herkes üzgün gibi
Zaman gibi gün gibi aynı
Sözlerde susmuş artık
Yaşamlardan seken kurşunlar vardı
Hep zamansız ve yalnız birini vuran
Denizler kadar suçsuzdum
Şimdi günahlarımın aflarını istemeye yüzüm yok
Ve hayatımda ilk defa korkuyorum bir dilek tutmaya
Sensizlik işte bunların içinde
Aslında çok da zor gelmiyor artık
Çünkü ne kalan benim ne de giden
Sadece bir kurşun sekti senin hayatından benim hayatıma
Sadece bir yangın düştü gözlerinden
Dağlar görmemişti böylesini
Karlar buharlaştı gövdemde
Öfkem buz tuttu ve gölgem savaşmadı benimle
Sen olması gerekendin
Gecikmiş gelişin artık yetmez beni mutlu etmeye
HOŞÇA KAL...